Harrods Food Hall’un
resimlerini gören ya da bu mağazayı ziyaret eden bir kişinin, bu mağazacılığa
imrenmemesi mümkün değil. Özellikle Perakendenin içinden biriyseniz, “bu işin daha ne kadar uç noktası olabilir ki
zaten” demeden kendinizi alamaz ve “Artık, Perakende de bu son noktadır” dersiniz,
hatta araya da “elin Avrupalısı yapmış”
lafını ekledikten sonra.
Ancak, hayatta dersler
ve öğrenilenler hiçbir zaman bitmiyor. Son öğrenilen derslerden bir tanesi de,
Perakende de bir son noktanın olmayacağı ve “elin Avrupalısı yapıyor” lafının, istemek ve yapmakla nasıl
bertaraf edildiğidir.
Bu önemli dersi, en son
Perakende sektörüne Beğendik verdi. Yeni açmış olduğu Çay yolu mağazası ile
Türk Perakende sektöründe bunları gerçekleştirmek zor, olamaz, yapılamaz
diyenlere, istenildikten sonra nelerin başarılabileceğini çok iyi gösterdi.
Çay yolundaki
mağazasında, dış cephesinden, içerideki tüm kullanım alanlarına kadar, iyi bir
planlama ve uygulamayla, hem perakende sektörü çalışanlarına, hem de tüm diğer
sektör çalışanlarına bunu göstermeyi başardı.
Peki bunu nasıl
başardı? Bunun cevabını, Çay yolu mağazası üzerinden konuşarak bulabiliriz. Mağazaya
atılan ilk adımla birlikte, içeride yaratılan atmosfer sizi tam anlamıyla sarıp
sarmalıyor. Hedeflenen düşüncenin, “alışverişte
keyif unsurunu müşteriye yaşatmak” olduğu, ilk andan itibaren
hissediliyor.
Bir müşteriyi etkileyen
birçok faktörün olduğunu hepimiz biliyoruz. Buna karşın Beğendik bunların
hepsini aşarak, müşterinin bu zamana kadar bir markette görmediği bir aşamayı,
üretim aşamasını mağazasına taşımak suretiyle, müşteriyi etkileyebilecek unsuru
mağazasının içerisine kattı. Özellikle bunu, ağırlığı taze grup ürünleri olmak
kaydıyla hayata geçirdi.
Beğendiğin neler
yaptığına bir bakarsak. Alışveriş yapan bir müşteri, ev yapımı makarna, mantı
ve erişte ürünlerinden almak istediğinde, aldığı ürün ya da ürünlerin camla
izole edilen bir üretim bölümünde, çalışanlar tarafından nasıl üretildiğini çok
yakından görebiliyor.
Müşteri yoğurt mu almak
istedi. Yine mağaza içerisindeki mandıra bölümü müşterinin ihtiyacına cevap
verecektir. Mandırada günlük yapılan yoğurtların yapım aşamasından
paketlenmesine kadar ki süreçler yine müşterinin gözü önünde sergileniyor.
Müşteride her aşamasını görebildiği ürünü içine sinerek, keyifle alıyor.
Çikolata almak
istediğinizde de yine sizi mağaza içerisinde üretimi yapılan çikolatalar
karşılıyor.
Ama en olmaz denilen ve
olanı, mağaza içerisinde oluşturulan sera. Bir müşteri için en olmaz olan,
hasat zamanı dalından ürünü toplayıp bunu satın alma keyfini yaşamak ise, işte
bu Beğendiğin Çay yolu mağazasında gerçeğe dönüşmüş durumda. Müşterinin hasat
zamanı gelen ürünleri dalından koparmak suretiyle, satın almasını
gerçekleştirmesi, müşteriye alışverişte farklı bir deneyim kazanmasını
sağlıyor.
Müşteriye alışverişte
bu keyfi yaşatmak, Beğendik için yeni ve farklı bir mağaza konsepti yaratmaktan
geçmiş ve bunu da içeride verilen hizmetle bütünleştirmiş görünüyor. Sektördeki
birçok firmanın, yakın zaman içerisinde, Beğendiğin uyguladığı bu çalışmayı
uygulayacağı bir gerçektir. Ancak önemli olanın herkesin kıyafet dikerken kendi
ölçülerine uyacak bir kıyafet dikmesidir. Yoksa üzerinize bol gelen bir
kıyafetle ya da dar bir kıyafetle sektörde başarıyı yakalamak, hedeflenen
başarıyı getirmeyecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder